Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği’nin (BURA) 14. Olağan Genel Kurulu münasebetiyle Boğaziçi Üniversitesi mezun ve öğrencileriyle bir araya geldi.

Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA) 14. Olağan Genel Kurulu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall toplantı salonunda gerçekleşti. Kuran tilavetiyle başlayan programda İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından BURA derneğinin tanıtım filmi izlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmalarında Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili her konuyu uzun zamandır yakından takip ettiğini ve destek verdiğini, iş dünyasında da güçlü bir yeri olan üniversitenin daha iyi yerlere gelmesi için mezunlarına büyük görev düştüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şunlar;

““Üniversitemizin temelinin yabancı bir eğitim-öğretim kurumuna dayanıyor olması, bu zemine oturmasına asla mani değildir. İstenmesi hâlinde 1971 yılında zaten başlamış olan bu dönüşümü çok rahatlıkla ilerletmek mümkündür. ‘Çok seslilik’ ile ‘kendi ülkesine ve milletine yabancılık’ arasındaki çizgiyi doğru çizmeden de bunu başaramayız. Batı ülkelerindeki üniversiteler, soruyorum; çok sesli değil mi? Peki, bunlardan hangisinin sürekli kendi devletine, kendi halkının değerlerine karşı faaliyet yürüttüğünü duydunuz, gördünüz, böyle bir şey var mı? Dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim görmekle yerli ve millî duruş sahibi olmak asla birbirinin zıddı değildir. Çünkü asıl mesele, fiziken nerede olduğunuzdan ziyade, zihin olarak nerede durduğunuz meselesidir.

“Açık konuşmayı severim.”

“Açık konuşmayı severim. Çünkü kesinlikle gizli hafıza kaydım yoktur. İster yerli ister yabancı ne olursa olsun, ister içeride ister dışarıda açık konuşmak. Bakınız hep söylenir; eğitim-öğretim özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, bunlar hep konuşulur. Konuşulması güzel de acaba uygulamaya gelindiği zaman, diyelim ki Boğaziçi Üniversitesi, buradaki hocalarımız, bu işe nereye kadar acaba şöyle pergellerini açıyorlar? Burası çok önemli. Çünkü belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, belli bir fikrin savunucusu değilse ona kapıyı kapa. Bu mu özgürlük? Çünkü eğitim öğretim kurumlarının bu noktada bir defa kefeni yırtması lazım. Ehliyet liyakat kimdeyse onun girmesi lazım, önünün de kapatılmaması lazım.”

“Batı ülkelerindeki üniversiteler, soruyorum, çok sesli değil mi? Peki bunlardan hangisinin sürekli kendi devletine, kendi halkının değerlerine karşı faaliyet yürüttüğünü duydunuz, gördünüz. Böyle bir şey var mı?”

“Ülkesine, milletine ve insanlığa hizmet etmek yerine zihnini ve yüreğini Amerika’da yaşayan bir şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da olmaz Müslüman da olmaz.”

“Eğer birileri gelip karşımıza, ‘sen düşünme, sen akletme, sen muhakeme yapma, sen sadece söyleneni yerine getir, gerisine karışma’ diyorsa, bilin ki orada bir şeytanlık vardır. Şu anda Pensilvanya olayı böyle değil mi? Şimdi orada bir murakabe var mı? Orada bir hakikaten değerlendirme, sorgulama, böyle bir şey var mı? Ne diyor oraya tabi olanlar? ‘O dediyse doğrudur.”

“Unutmayın, âlim olmak başka bir şeydir, arif olmak başka bir şeydir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Unutmayın, âlim olmak başka bir şeydir, arif olmak başka bir şeydir. Âlim olabilirsin, ama arif olamazsın. Arif, irtifa makamıdır. Âlim ve arif olduğun zaman, o bambaşka bir zenginliktir. İrfanla yoğrulmamış ilim, nasıl bizi kalpsiz beyinlerin tasallutuna maruz bırakırsa, İslam’ın temiz ve pak mayasıyla yoğrulmamış körü körüne inanç da işte bu tür sapkınlıkların aracı hâline dönüşür.”

“Bize lazım olan dinimizin emrettiği şekilde gönül süzgecinden geçirilerek o damıtılmış bilgidir, yani hikmettir. Hep duamız şu olsun: ‘Ya Rab, bizi bilgi ve hikmetle zenginleştir.’ Çünkü hikmetsiz bilgi adeta yok mesabesindedir. Ama hikmetle zenginleştirilmiş bilgi insanı güçlü kılar. Her kim ‘İslam terakkiye manidir’ diyorsa, bilin ki o hikmetten nasibini almamış bir nadandır. Çünkü karşısına İslam’ın terakkiyi emrettiğini ifade eden ne kadar ayet, ne kadar hadis, ne kadar örnek koyarsak koyalım bunların fikirleri değişmez. Çünkü bu anlayışın derdi müzakere değil, mübahase değil, selamlama değil, bunların tek gayesi kurdukları tuzaklara çekebildikleri kadar insanı çekebilmektir.”

“Ne olduğunu, kim olduğunu, nereden geldiğini, nerede bulunduğunu, nereye gittiğini bilmeyen insanlar bu tuzaklara düşebilir. Ama biz düşmedik ve düşmeyeceğiz. Hele hele bir Boğaziçilinin böyle bir tuzağa düşmesine asla gönlüm razı gelmez.”

Şahlanışın birinci şartı imansa, yürekse, ikinci şartı da bilimdir.”

“Açık söylüyorum, şahlanışın birinci şartı imansa, yürekse, ikinci şartı da bunun somut çıktılarını ortaya koyacak bilimdir, bilimsel zihniyettir, bilim kuruluşlarıdır. İşte bunlar da sizlersiniz. Bunun için üniversitelerimizi 2023 hedeflerimizin de, 2053 ve 2071 vizyonumuzun da en önemli taşıyıcıları, en önemli güç kaynakları olarak görüyoruz” diye konuştu.”

“BURA ailesi olarak tüm İslam coğrafyasına, ülkemize, üniversitemize, üyelerimize ve öğrenci kardeşlerimize hizmet ediyoruz.”

Dünyanın en güçlü üniversitelerini markalaştıran değerlerden birinin de mezun girişimlerinin olduğunu vurgulan BURA Yönetim Kurumu Başkanı Hasan Fehmi Topal, konuşmasında öncü üniversitelerin misyonunun, yüksek düzeyde eğitim imkânı sunarak nitelikli bireyler yetiştirmek olduğunu ifade etmek olduğunu söyledi. Hasan Topal sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mezun derneklerinin ana misyonu da sahip olduğu örgütlülük sayesinde, nitelikli insan kaynağını doğru hedeflere yönlendirmektir. Bu misyonla hem bireye hem de topluma çok önemli katkılar sunmaktadır. BURA derneği olarak bizler de üzerimize düşen bu sorumluluğu 15 yıldır ifa etme gayretindeyiz. BURA derneği, Boğaziçi Üniversitesi’nin köklü eğitim geleneğinden yararlanmış, bu toprakların değerleriyle yoğrulmuş, aldığı eğitim ile ülkesine yabancılaşmak yerine, memleketiyle daha çok bütünleşmiş gönüllülerinin özverili çalışmalarıyla, ilk günkü heyecanıyla yoluna devam etmektedir.”

Topal, üniversitenin projeleri için ulusal veya uluslararası fonlara ulaşmasına aracılık etmeye, üniversitenin kamu ve özel sektör kuruluşları ile diyaloğunda bir katalizör platform olmaya, akademik kadronun güçlenmesine vesile olmaya ve Boğaziçi Üniversitesi’nin toplumla olan bağını güçlendirmeye gayret ettiklerini vurguladı.

‘’Bilimsel alanlarda başarılı olmak için her şeyden önce bilime susamış insana ihtiyaç vardır.’’

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Özkan, “Ülke içinde birinci olduğumuz listeler yüzümüzü güldürse de bunları yeterli görmüyoruz. Çok yakın bir zamanda başarımızı devam ettirerek, daha ileri seviyelere çıkacağımızı ifade etmek isterim. Girdiğimiz listede 100 tam puan almak mümkünse onu alan Türkiye’den biz olmak istiyoruz.” dedi.

Boğaziçi Üniversitesinin bünyesindeki uygulama ve araştırma enstitülerinden ve disiplinlerarası eğitim düzeyinden bahsetti. Nitelikli akademisyenlerden bahseden Prof. Dr. Mehmet Özkan sözlerini başarılı üniversitelerin destekçileri mezunlarıdır diyerek bitirdi.

“Toplumdaki genel kanının aksine Boğaziçi Üniversitesi artık elit duvarlarla örülü bir vaha değil.”

Öğrencileri temsilen yaptığı konuşmada Eğitim Fakültesi son sınıf öğrencisi Yusuf Ziya Koç, “Toplumdaki genel kanının aksine Boğaziçi Üniversitesi artık elit duvarlarla örülü bir vaha değil, bilakis, asli unsurların temsiliyetinin arttığı bir eğitim kurumu olmuştur.  Son dönemde katsayı uygulamasının da kaldırılmasıyla beraber fırsat eşitliğine ulaşan ben ve benim gibi imam hatip mezunu öğrenciler de bu okulda yeniden öğrenim imkanına kavuşmuştur.” ifadelerini kullandı.

Kendisinin de imamhatip lisesi mezunu olduğunu belirten Ziya Koç, okuldaki öğrenci hareketlerinden bahsederken 16 Temmuz’da ilk tepki veren öğrencilerin Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olduğunu, Halep ve Kudüs’e destek anlamında sessiz kalınmadığını ve üniversite kampüsünde mescidin açıldığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarının ardından Başkan Hasan Fehmi Topal’ın hediye takdimi ile birlikte BURA Yönetim Kurulu ve Cumhurbaşkanı ile aile fotoğrafı çekildi.

Divan teşekkülünün ardından 14. Yönetim Kurulu oluşturulmasıyla program sona erdi.

14. Olağan Genel Kurul’da Yeni Yönetim Kurulu Seçildi. Detayları Öğrenmek İçin Tıklayınız.

Üniversitemizin Şeref Defterine Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İmzaları

14. OLAĞAN GENEL KURULDAN KARELER

Paylaş!