Orta Doğu’nun yakın geçmişini ve son zamanlarda yaşananları dinlemek üzere 11 Aralık Pazartesi akşamı Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’la beraberdik. Kriton Curi Salonu’nda gerçekleşen söyleşide Kızıltoprak, geçmişte Osmanlı Devleti’nin çatışmaya değil, birlik ve beraberliğe yönelik yürüttüğü siyasetin uzun yıllar bölgeye huzur getirdiğini söyledi.
Afrika ve Asya kıtalarının kesişim noktasında bulunan Orta Doğu, tarihin en eski zamanlarından itibaren insanların yaşadığı bir yer. 3 semavi din açısından kutsal kabul edilmesi, kültürel yapısı ve altyapı zenginlikleri burayı ülkelerin odak noktası haline getiriyor. Bundan dolayı tarihinden bu yana birçok işgale ve istilaya uğrayan Orta Doğu’da hala siyasi bir istikrar yok.
Orta Doğu’nun tarihine dair anlatımını gerçekleştiren Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, daha sonra güncel gelişmelere değindi ve herhangi bir Orta Doğu sorununun muhakkak Kudüs’le alakalı olacağını kaydetti. 1917 yılında İngiltere Yahudi lobisinin kaynaklarından faydalanmak ve onları müttefiki haline getirmek amacıyla Balfour Deklarasyonu’nu yayınlamıştı. Buna benzer bir şekilde bugün Amerika, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ederken Orta Doğu’daki dinamikleri ve siyasi istikrarı göz önünde bulundurmak yerine bölgedeki müttefikinin çıkarlarını düşünüyor. Böyle bir anlayışın ikili devlet çözümüne muhakkak zarar vereceğinin altını çizen Kızıltoprak, şiddete dayalı çatışma potansiyelinin yüksek olduğunu söyledi.
