Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı dönüşüm ve buna bağlı olarak karşılaştığı saldırıları ortak bir bağlamda analiz eden Koç Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Şener Aktürk, BURA Derneği’nin davetlisi olarak 11 Mayıs Perşembe günü ‘’Türkiye’nin Demokratikleşme Hareketi ve 15 Temmuz Darbe Girişimi’’ başlıklı sunumunu yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs NH 305 salonunda gerçekleşen program, sunumun ardından soru-cevap kısmı ile sona erdi.

Konuşmasına İslam coğrafyasında ortaya çıkan modern ulus devlet modellerinin karşılaştırması ile başlayan Aktürk, din ve etnik kimliklerin konumu ile modern laik ulus devletlerin oluşturulma zemininden bahsetti. Türkiye, Pakistan ve Cezayir gibi ülkelere işaret eden Şener Aktürk, Türkiye için değişik etnik unsurlar ve dinin devre dışı bırakılmaya çalışıldığı bir cumhuriyet serüvenine dikkat çekti. Oluşturulan zihniyet ve bürokratik vesayetin bu dışlayıcı sistemin koruyucuları olması onu sürdürülebilir kılsa da AK Parti dönemi ile birlikte reformlar devreye sokulmaya başlandı. Başta Kürtler olmak üzere değişik etnik kimliklere belirli haklar tanınıyordu. Bunun en önemli aşamasını ise farklı kimlikler arasındaki dil, din gibi farklılıkların resmi olarak kabul edilmesi oluyordu. Böylece etnik mağduriyet ve dini mağduriyeti kendine esas alarak varlığını sürdüren PKK ve FETÖ gibi yapılar bu varoluşsal zeminini kaybedip kriz içine girmeye başladı.

2013-2014 yıllarında bu grupların saldırgan bir politikaya geçmeye başlamasının bu varoluşsal krizden kaynaklandığını söyleyen Şener Aktürk’e göre 6-7 Ekim olaylarından başlayıp 15 Temmuz Darbe Girişimi ile zirveye çıkan fiili saldırılar bu krizin neticesiydi. Tam anlamıyla mağduriyetlerin giderilmesi için gerekli zemin oluşmasa da bunların çözümü için reformcu adımların atıldığı bu dönemde terör gruplarının artan saldırganlığı Şener Aktürk’e göre ancak bu şekilde açıklanabilirdi.

Paylaş!