“Pandeminin İzini Sürmek” Online atölyemizin üçüncü oturumunda alBaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku ve alBaraka Türk Baş Ekonomisti Dr. Ömer Emeç Covid 19 ve Küresel Ekonomiye Kısa ve Uzun Vadeli Etkileri konusunda ve OSTİM Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek Pandemi Gölgesinde Sanayi ve Üretim konusunu ele aldı. Makroekonomik dengeler nasıl değişecek, finansal hareketler nasıl olacak, MTR piyasaları nasıl şekillenecek sorularının cevapladığı oturumda, kısa vadedeki etkilerini Dr. Ömer Emeç, makroekonominin uzun vadedeki etkilerini Melikşah Utku ve Murat Yülek de üretim ve sanayinin nasıl etkileneceğini ve nasıl değişiklikler olacağını, makroekonomik dengeleri nasıl etkileyeceğini anlattı.

Ömer Emeç finansal piyasalar tarafında ne oldu sorusuna yanıt vereceğini ve kısa vadeli etkilerden bahsedeceğini açıkladı. Oluşan belirsizliğin etkisiyle büyümenin nasıl gideceği konusunda öncü göstergeler olan PMI’ların dünya genelinde aşağı doğru revize edildiğini ve her geçen gün PMI’lar tarafındaki göstergelerin daha hızlı olmaya başladığını söyledi. Korona ilk duyulduğunda SARS ve MERS ile kıyaslandığını fakat şuanki etkilerin 2008 etkilerinden daha derin olduğunu ve Büyük Buhran ve 2. Dünya Savaşı ile kıyaslamanın daha doğru olduğunu söyledi. Haftalık ABD Ekonomi Endeksindeki göstergelerdeki daralmaların da derin bir etki olduğunu gösterdiğini ekledi.

“Genelde şokla karşı karşıya kaldığımızda para politikaları devreye girer.” diyen Emeç, para politikalarının devreye girmesiyle sorunun nispeten daha hızlı atlatıldığını ve para politikalarının çözüm olup olmadığını sordu. “İnsanların sokağa çıkmasını ve ekonomik aktiviteye katılmasını engelleyen bir durum söz konusuyken para politikalarının çözmesini beklemek pek anlamlı değil.” dedi. Düzelmenin aşı bulunduğu zaman görüleceğini düşündüğünü ekledi.

Fiyat hareketlerinin nasıl oluştuğu, altın nasıl düştü gibi anlamakta zorluk yaşanabilir.

“Tüm varlık sınıflarının satıldığı ortamlar tam da kriz fiyatlamalarının olduğu ortamlardır, varlıklar arası korelasyon grafiklerine bakıldığında insanlar dolar likiditesi sıkışıklığından dolayı sattıklarında bütün varlık sınıflarını satmışlar yada geri dönüş olduğunda bütün varlık sınıflarında bir geri dönüş olmuş.” diyerek insanların özellikle başlangıçta riskli varlık sınıflarından kaçıp daha ziyade nakitte kalmak ve risksiz varlıklara gitme eğiliminden detaylıca bahsetti. Sürecin gelişmekte olan ülkelere etkisinden bahsederken Türkiye’ye etkilerini de kısaca açıkladı.

Konuşmasının devamında Emeç, dünya genelinde krizi oluşturan, derinleştiren meselelerden birini, dünyada bir birimlik değer üretiliyorsa üç birim tüketilmesi; dünyanın önemli bir ölçüde borçlu olması olarak açıkladı. Bunun daha da artacağı yorumunu yaptı.

Türkiye etkilerinden söz ederken, turizmin özellikle yaz ayında olduğu için negatif bir etkisi olacağını ve petrol tarafındaki düşüşün tersi yönde etki edeceğini söyleyen Emeç, “Cari açığa pozitif yansıyan bir durum olsa da bu ülkelerdeki kayıpların turizmi etkileyecektir.” dedi. Krizin her sektörü aynı etkilemediğinin ve pozitif etkilenen sektörler olduğunu söyledi.

2008 sonrası dahi Türkiye’nin borçlarının büyük kısmını ödediğini ve olağanüstü bir gelişme olmazsa ciddi bir sorun yaşanmayacağı yorumunu yaptı.

Melikşah Utku konuşmasına Covid’in sadece pandemi olduğu için değil birçok parametre bir araya geldiği ve bu döneme özel başka koşullarla birleştiği, teknolojinin ve hükümetlerin tepkilerinin etkisiyle önemli bir dönüşümün başlangıcı olacağını söyleyerek başladı.

Sosyal mesafenin etkisiyle üretimin azaltıldığını ve arz şoku yaşandığını, hemen ardından gelen talep şoku ile fiyatların artmadığını söyleyen Utku, bundan sonraki süreç uzun sürerse ikinci bir arz şokuyla şirketlerin kapanabileceğini ve üretimin kaybolabileceğini ekledi.

Virüsün özellikleri, engelleme politikaları, toplumun tepkisi gibi etkenlerin virüsün toplam etkisini göstereceğini ve sürecin uzunluğu, tekrar edip etmeyeceği gibi özelliklerin olası senaryoları etkilediğini söyledi. “Büyük ölçüde grafiklerden ve borsalardan bakıyoruz oralardaki toparlanmalar gelecekle ilgili endişelerimizi azaltıyor ama öyle değil. Ekonomideki sıkıntılar ve bozulmalar bu tip hızlı düşüşlerin ardından çok gecikmeli olarak geliyor.” diyerek geçmişteki krizleri örnek gösterdi. Kısa vadede sektörler için yara sarma süreci olacağını ve bu sürecin uzun süreceğini ekledi. “İlk arz şokunda sektörlere destek vermenin lüzumu yok dükkan kapandığı zaman gelirler durmuş durumda onu besleyecek bir imkan sağlanması lazım.” diyerek zamanlama, adımların doğruluğu stratejileri hakkında örnekler verdi.

Orta vadeli etkiler başlığında, eğer Çin bu kadar hızlı tepki vermeseydi dünyanın geri kalanı verir miydi sorusuna verilecek cevabın olumsuz yönde olduğunu ve Çin’deki teknolojinin ve büyük veri işleme kapasitesi erken önlem almasına imkan sağladığını söyledi.

Süreç içinde şirketlerin evden çalışma yöntemlerini daha etkin kullanacağını, sürdürebilirliğin ön plana çıkacağını ve robotlaşmadık hızlanacağını ekleyen Melikşah Utku, teknoloji hayatımızı nasıl değiştirecek başlığı ile zirai, sanayi dönemler ve günümüzü karşılaştırdı. Piyasaların çalışma mekanizmalarının değişeceğini ve tekelci rekabeti açıkladıktan sonra sözü Murat Yülek’e bıraktı.

“Hem sanayi hem ekonomiyi etkileyen şey insan kaybından çok belirsizlik.” diyen Murat Yülek, sanayi ve sektörlerin geleceği konusuna iktisat döngüsü grafiğiyle; merkezde hane halkı ve şirketlerin merkezde olduğu grafikte, ithalat talebinin düşmesiyle şirketlerin büyük zarar görerek işten çıkarmalara yada maaş azaltmaya gideceğini ve bunun yine hane halkının tasarrufunu etkileyip, ileri aşamada yatırımları engelleyeceğini ve şirketlerin çalışmasında sıkıntı olacağını açıkladı.

IMF’nin yeni açıkladığı bahar konferansları büyüme küçülmeleri; gelişen ekonomilerin, dünyanın tümünün ve gelişmekte olanların küçüleceğini gösterdiğini ve 2008 finansal kriz daralmasından çok daha güçlü bir daralma olduğunu söyledi. “Merkez bankaları ve mali otoriteler piyasayı paraya boğarak tabiri caizse patlayan bir balonu şişirmeye devam ederek özellikle finans piyasalarının çökmesini engellemeye çalışıyor.” siye yorumladı.

Yülek, Türkiye’nin dünyanın en riskli ekonomileri arasında görüldüğünü ve bağlı etkenleri açıkladı. İlk hareketlenmenin Haziran sonunda olabileceği ve küreselleşme yavaşlamaya devam edeceği yorumunu yaptı. Gündem maddelerinden biri olan temel kamu hizmetlerini sağlayamayan ülkelerin zayıf devlet olarak nitelendirdirildiğini ve Türkiye’de bu sistemin iyi çalışarak Avrupa’ya oranla daha iyi bir durumda olduğunu söyledi.

Üretim tarafında ciddi değişimler olacağını; yapay zekanın, tıbbi ürünlerin ve robotların önem kazanacağını ve robotların gelişmesinin sanayinin gelişmesiyle olduğunu açıklayan Yülek, “Maslow hiyerarşisinde en temel seviyeye hayatını idame etme seviyesine geri döndük, bunun da ilacı sanayi ve teknoloji” dedi. Dünyanın fabrikası olan Çin’in durumunu geçmişten günümüze inceledi ve Çin’e bir sınırlama getirilmeye çalışılacağını fakat önümüzdeki yüzyılın dünyanın en güçlü siyasi askeri ekonomik yapısı olan Çin’in yüzyılı olacağı yorumunu yaptı.

“Türkiye’de gıda güvenliği, enerji güvenliğinin yanında sanayide de kendine yeterlilik kavramı öne çıkabilir.” diyen Murat Yülek, sanayileşmenin kapasite inşası olduğunu ve beşeri sermaye konusunda eğitimin önemini anlattı. “Teknolojik gelişme yoktur sınai gelişme vardır, teknolojik gelişmeyi ölçebilmeniz için sanayi gerekir. Türkiye üç defa orta gelir tuzağına yakalandı, yakalanmaması için Türkiye’nin sanayi tarafını dönüştürmesi lazım.” diyerek sözlerini noktaladı.

Sorulan sorulardan biri olan, sayısal verilere bakıldığında diğer ekonomik krizlere benzemesine rağmen diğer krizlerle karşılaştırmanın nasıl olacağını ve toparlanma hızının nasıl olacağı sorusuna Melikşah Utku, öncesinde bahsettiği 9 farklı senaryoyu hatırlatarak durumun sadece virüsle alakalı olmadığını ve farklı etkenlerin de olabileceğini sürecin ve farklı sektörlerin etkilerini açıklayarak hızlı bir toparlanmanın öngörülmediği cevabını verdi. Bir katılımcımızın yorumunu dinledikten sonra oturumumuz sona erdi.

Program tekrarını buradan izleyebilirsiniz:

Paylaş!