23 Ocak perşembe sabahı 09:30’da İstanbul Havaalanı’ndan hareket eden uçağımız İspanya Malaga Havaalanı’na oranın saatiyle 13:00’da ulaştı. 4 saatlik uçak yolculuğuna rağmen saat farkı sebebiyle gün kaybı olmadan gezimize başladık. 25 senedir İspanya’da yaşayan ve sayısız turlar düzenlemiş olan rehberimiz Selahaddin Bey, bizi havaalanında karşıladı ve otobüsümüze bindik. İlk gün İspanya’nın güney kıyısını boylu boyunca katettik. Marbella şehrinin sokaklarını ve limanını gördük. Cebel-i Tarık Boğazı’na kadar inip okyanusa ulaştıktan sonra konaklayacağımız Sevilla Şehri’ne doğru yol aldık. Gezimizde ilk dikkatimizi çeken şey isimlendirmeler oldu. Bölgenin ismi günümüzde hala Endülüs olarak kullanılmakta. Bazı sokak, cadde, semt isimleri Arapça asıllarını muhafaza etmekte.
İkinci günümüze Sevilla’da uyandık ve İspanyol Meydanı olarak bilinen Sevilla Palas’a gittik. Hilal şeklindeki yapı ve ortasındaki büyük meydan kollarını açmış her yeri kucaklıyor hissiyatı vermek amacıyla yapılmış. Turunç ağaçlarıyla bezenmiş Sevilla sokaklarını da dolaştıktan sonra Endülüs Emevi Devleti’nin başkenti Cordoba’ya doğru hareket ettik. Eski Kurtuba Cami, bugünün avrupasının en büyük katedrallerinden. Rehberimizle katedrali de gezdikten sonra ikinci ve üçüncü gecemizde konaklayacağımız Endülüs Müslümanları’nın son kalesi Gırnata Emirliği’nin bulunduğu Granada Şehri’ne gittik.
Gezimizin son gününde belki de Endülüs’ün en can alıcı eseri olan el-Hamra Sarayı’na gittik. Bardaktan boşalırcasına yağıp bizi sırılsıklam eden yağmur, saray gezimize en ufak bir gölge düşüremedi. Saray; duvar, tavan ve yerlerindeki nakış ve süslemeleri, süs havuzları ve bahçeleriyle muhteşem bir görsel şovdu bizim için. Saraydan çıkıp Granada şehrini dolaşıp gördükten sonra ertesi gün Malaga’ya geçtik ve şehrin kalesinden meydanına doğru bir şehir turu atarak 26 Ocak pazar günü Malaga Havaalanı’ndan İstanbul’a dönüş yaptık. O topraklarda yüzyıllar boyu hüküm sürmüş bir medeniyetten arta kalabilen birkaç tane eser bile bize o günün ihtişamını göstermeye yetti.
Değerlendiren: Lamia Nur Kırca